Native Mobil Uygulama Geliştirme

Performans ve güvenlikten ödün vermeyin

Native mobil uygulama geliştirme hizmetimizle, tüm cihazlarda mükemmel performans ve güvenlik sağlayan, kararlı, iyi test edilmiş ve genişleyebilir mobil yazılıma sahip olun.

Tasarım, yazılım ve donanımın kusursuz uyumu…

Yüksek performans ve güvenlik, her şeyin sorunsuz çalışmasını sağlar böylece kullanıcılarınıza mükemmel bir deneyim sunarsınız.
Yüksek performans ve güvenlik sunan native mobil uygulamalar hakkında daha fazla bilgi edinin.

Android ve iOS Native Mobil Uygulamalar

VS

Hibrit/Cross-Platform Uygulamalar

Android ve iOS Native Mobil Uygulamalar

VS

Hibrit/Cross-Platform Uygulamalar

Native Mobil Uygulamalar

Yüksek performans, güvenlik, kararlılık ve tüm bunların sonucunda daha iyi kullanıcı deneyimi sunan native mobil uygulamalar daha kolay yönetilebilir geliştirme süreci sağlıyor ve doğrudan Apple ve Google tarafından desteklendiği için tüm platformlarda uzun süre sorunsuz çalışıyor.

Yüksek performans ve güvenlik sunar. Kararlıdır.

Native uygulamalar belirli bir platform için oluşturur ve optimize edilir. Platformun temel programlama dilini ve API’lerini kullanarak derlendiği için çok hızlı, daha verimli ve kullanıcıların eylemlerine çok daha duyarlıdır.  Platforma özgü yerleşik güvenlik özelliklerine erişimleri olduğu için uygulama ve kullanıcı verilerinin güvenliğini güçlü bir kalkanla sağlarlar.

Cihaz üzerinde tam kontrol sağlar.

Native uygulamalar belirli bir platforma özel olarak geliştirildiği için hem cihazdaki kamera, GPS, bluetooth ve sensörler  gibi donanımlara hem de kişiler listesi gibi cihaza özel verilere erişebilirler. Bu nedenle native mobil uygulamalar cihazda bulunan özellikleri kullanma konusunda tam özgürlüğe sahiptirler.

Apple ve Google tarafından doğrudan desteklenir.

Apple ve Google tarafından geliştirilen, test edilmiş ve güvenilir bir çatı üzerine geliştirme yapılır. Apple için XCode ve Google için Android Studio gibi güçlü entegre geliştirme ortamları (IDE’ler) ve platforma özel yazılım geliştirme araç setleri (SDKs) kullanılır. Bu IDE’ler bir kod düzenleyiciyi, derleyiciyi ve hata ayıklayıcıyı kapsar ve en zorlu hataların kolayca bulunmasını sağlayarak geliştirme süresini azaltır ve geliştirme sürecini kolaylaştırır. Her zaman Google ve Apple tarafından geliştirilmiş, test edilmiş, güvenlik açıkları kapatılmış, Apple ve Android ekosistemi bütünüyle düşünülerek hazırlanmış kaynaklar kullanılarak geliştirme yapılır.

Tüm cihazlar desteklenir.

Bir platforma özel özellik için ayrıca bir eklentiye ihtiyaç duyulmaz. Apple ve Google gibi platform sağlayıcılar tarafından sunulan tüm araçlara erişim sağlanabilir. Yeni bir işletim sistemi versiyonu duyurulduğunda uygulamanızın çalışmaya devam edeceğinden emin olabilirsiniz.

Daha kolay yönetilebilir kodla geliştirme yapılır.

Her bir platform için ayrı kodlama yapılması, Apple / Google tarafından sunulan entegre geliştirme araçlarının kullanılabilmesi, 3. taraf dış bağlılıkların ve birbiriyle uyumsuz eklentilerin ve kütüphanelerin olmaması nedeniyle geliştirme, test, hata ayıklama süreçleri çok daha verimli şekilde tamamlanabilir.

Yazılım yaşam döngüsü sürecinde daha ekonomiktir.

Belirle bir platforma özel geliştirme yapılması, Google ve Apple tarafından sunulan araçlara erişim, daha yönetilebilir bir ortamda, daha hızlı ve kolay kodlama, test ve hata giderilmesi yapılmasına ve dolayısıyla daha kısa sürede ve uygun maliyete geliştirme yapma olanağı sağlar. Ayrıca uygulamalara yeni bir özellik eklenmek istenildiğinde ya da yeni bir işletim sistemi duyurulduğunda hibrit/cross platformlardaki geliştirme sürecinde yaşanan 3. taraflarca yapılan değişikliklerden kaynaklı sorunların giderilmesi, eklentiler arasında uyumsuzlukların çözülmesi, güvenliği ve performans test edilmemiş eklentilerin iyileştirilmesi ve yeni işletim sistemiyle uyumlu hale getirtilmesi, hataların ve performans sorunların giderilmesi vb. birçok ilave geliştirme için harcanacak kaynak da dikkate alındığında native mobil uygulamaların, hibrit/cross-platform uygulamalara göre bir yazılım yaşam döngüsü sürecinin daha ekonomik olduğu görülmektedir.

Yıllarca sorunsuz çalışır.

Apple ve Google, AppStore ve Play Store uygulama marketlerinde yer alan uygulamaların olabildiğince çok kişiye ulaşması, uzun süre ve sorunsuz çalışması için yeni bir işletim sistemi versiyonu, yazılım geliştirme setleri ve kütüphaneler gibi sundukları yazılımlarda güncelleme yaparken tüm ekosistemi düşünerek karar alırlar. Swift ve Kotlin gibi platforma özel dillerde hazırlanan native uygulamaların çalışmalarının durmamasına büyük önem verirler ve köklü değişiklikleri mevcut sistemlerin çalışmasına engel olmayacak şekilde yaparlar. Hibrit uygulamalar ise platform tarafından desteklenmeyen onlarca farklı yazılım dillerinde hazırlandığı için yapılan değişikliklerden etkilenirler. Bu nedenle native mobil uygulamalar güncellenen işletim sisteminde sorunsuz çalışabilirken, hibrit/uygulamalar kısmen ya da çalışmayabilmektedir.

Hibrit / Cross-Platform Uygulamalar

Tek sayfa web uygulamalar, hibrit ve React / Flutter vb. araçlarla geliştirilen cross platform (platformlar arası) uygulamalar cihazın tüm donanımlarına ve işletim sisteminin özelliklerine erişim sağlayamaz. Bu nedenle düşük performans ve güvenlik  ve nihayetinde kötü bir kullanıcı deneyimi sunarlar.

Düşük performans ve güvenlik sunar. Kararlı değildir.

React / Flutter gibi 3. taraf kütüphane ve çapraz platform çerçeveleri, platforma özgü tüm özellikleri entegre etmez. GPU kullanımı, Ram hafıza yönetimi gibi donanıma özgü bazı entegrasyonlar doğrudan native geliştirme becerileri olmadan mümkün değildir. Platformlar arası çerçeveler ve kütüphaneler genellikle uygulamanızı çalıştırmak için özel bir çalışma zamanı, arayüz ya da yazılım motoru ile platforma özel servislerle iletişim kurabilirler. Bu durum, daha düşük performansa yol açan başka bir hesaplama katmanı ekler. Uygulamanın çalışması için ihtiyaç duyulan hesaplama yükü artmasına rağmen; her ne kadar cihaz işlemcisi çok çekirdekli bile olsa hesaplamalar native mobil uygulamalarda olduğu gibi çoklu ve parelel şekilde de yapılmaz, tüm kod çalışması tek bir işlemci parçasında yürütülebilir. Bunun soncunda yavaşlama, donma ve hatta çökme sorunlarıyla karşılaşılır.

Sınırlı işlevsellik sunar

Hibrit / Cross-platform uygulamalar genellikle ek bir hesaplama yükü oluşturan aracı bir katmanla çalışır. Bu katman ile işletim sistemiyle haberleşerek cihazın kamerası, GPS, bluetooth gibi donanımlarına erişim sağlayabilirler. Bu katman fazla pil tüketimi, fazla ram kullanımı gibi sorunlara neden olur. Cihazın  donanımlarına doğrudan erişemezler. Bununla birlikte birçok web görüntüsü içeren hibrit uygulamalar çalışmak için internete ihtiyaç duyar ve çevrim dışı çalışmaları mümkün değildir. Bu nedenlerle hibrit/cross platform uygulamalar sınırlı işlevsellik sunar.

Platformlar 3. taraflarca yönetilir.

Birçok farklı bağımsız geliştirici tarafından hazırlanan kod parçaları, eklenti, kütüphane , geliştirme çerçevesi kullanılarak uygulama geliştirilir. Bunların performansı, güvenliği, sürdürülebilirliği, birbirleriyle ve Apple ve Google ekosistemleriyle uyumluluğu için herhangi bir garanti verilmez. Bu durum hazıralanan bir kodun ya da uygulamanın yeni işletim sistemleriyle çalışıp çalışmayacağı ya da uygulama hazırlanırken kullanılan mevcut eklentinin bir başka eklentiyle uyumlu olup olmayacağı gibi bir çok belirsizliğe ve daha güvensiz bir geliştirme ortamına neden olur.

Cihaz ve işletim sistemi desteği sınırlıdır.

Android ve Apple ekosisteminde yer alan tüm cihazlar ve özellikler desteklenmez.

Mobil uygulama geliştirme süresi yarıya inmez.

Mobil yazılım geliştirme süreci, analiz, tasarım (UI&UX), arka uç geliştirme, mobil arayüz geliştirme, test etme, yayınlama, bakım ve geliştirme ve proje yönetimi dahil olmak üzere çeşitli adımlardan oluşur. Hibrit/platformlar arası geliştirme, bu süreçlerden sadece mobil arayüzlerin hazırlanması için gereken süreyi bazen azaltabilir. Ancak düşük performans ve güvenlik sorunlarını gidermek için harcanan zaman, Android ve iOS işletim sistemleri ve farklı cihazlar için ayrı düzenlemeler yapılmasını zorunlu kılması, uygulamada yer alacak özelliklerin bu platformlarca desteklenmemesi sonucunda her platform için ayrı ayrı 3. taraf eklentiler kullanılması, Google ve Apple tarafından sunulan entegre geliştirme ortamları bulunmaması nedeniyle test ve debug işlemlerinin kolay yapılmaması gibi birçok neden geliştirme süreci uzatmaktadır. Bununla birlikte bir yazılımın yaşam döngüsü sürecinde ihtiyaç duyulabilecek olan yeni özellikler ya da yeni işletim sistemi versiyonları için güncelleme yapılması gerektiğinde eski eklentilerin çalışmaması, yeni eklentilere ihtiyaç duyulması sonucu ortaya çıkan ek geliştirme, test, hata giderme süreçleri de dikkate alındığında toplam harcanan emek ve zaman native mobil uygulama geliştirmeye kıyasla çok daha fazla olacaktır.

Hibrit / Cross Platform geliştirme daha ucuz değildir.

Her ne kadar farklı alanlarda uzmanlaşmış geliştirici ücretleri arasında farklılıklar olsa da bir yazılım geliştirme ücretini kullanılan dil önemli ölçüde değiştirmez. Deneyimli Android ve iOS native geliştiriciler ile hibrit/cross-platform geliştirme dillerinde tecrübeli diğer geliştirici ücretlerinde arasında önemli bir fark yoktur. Diğer hizmetlerde olduğu gibi yazılım geliştirme hizmetinde de alınan hizmetin kalitesi ve süresi, ücreti önemli ölçüde belirlemektedir.

Gerçek proje örnekleri dikkate alındığında yazılım geliştirme süreci; analiz, tasarım (UI&UX), arka uç geliştirme, API tasarımı, 3. taraf entegrasyon (ödeme sistemi entegrasyonu gibi) mobil arayüz geliştirme, test etme, yayınlama, bakım ve proje yönetimi gibi birçok süreci içerir. Hibrit/platformlar arası geliştirme, bazen mobil arayüzler oluşturmak için gereken süreyi kısaltabilir. Ancak düşük performans ve güvenlik sorunlarının giderilmesi için harcanan zaman, Android ve iOS işletim sistemleri ve farklı cihazlar için ayrı düzenlemeler oluşturulması ihtiyacı, uygulamanın özelliklerinin bunlar tarafından desteklenmemesi nedeniyle her platform için ayrı 3. parti eklentilerin kullanılması bu sürenin kısalmasını mümkün kılmamakta hatta uzamasına neden olmaktadır.

Hibrit/cross-platform geliştirme, toplam proje geliştirme süresini kısaltmamasına rağmen; daha düşük ücret ile sunuluyorsa alınacak hizmetin kalitesi de düşük olacaktır.

Uygulamaların güncellenmesi daha zordur.

Tek bir kod tabanıyla farklı platformlar için geliştirme yapmak, farklı platformlar için ilave kod ve eklentilerin kullanılması kod tabanında sorunlara neden olur. Hibrit/Cross-platform uygulamalar, birçok 3. taraf yazılım kütüphanesi ve çatısına bağlı olmaları nedeniyle platform değişikliklerine karşı savunmasızdır. Bu nedenlerle uygulamanızı güncellemek istediğiniz zaman bu çatıların ve eklentilerin birbirleriyle ya da işletim sisteminin arayüzüyle uyumlu olmasını sağlamak çok daha zordur. Bu nedenle birçok hibrit/cross-platform uygulama yeni bir işletim sistemi versiyonu ile kısmen ya da tamamen çalışmaz ve yeniden önemli ölçüde yazılması gerekir.

İlk adımı atmaya hazır mısınız?

Bize projenizden bahsedin.